30 Ekim 2011 Pazar

İktisat notları

Aşağıda yazılanlar Bağımsız Sosyal Bilimciler'in "Türkiye'de ve Dünyada Ekonomik Bunalım, 2008-2009" kitabından derlenerek hazırlanmıştır: 


1970'li yılların sonuna doğru dünyada liberal politikalar tekrar uygulamaya girdi. Keynesgil iktisat, sermayenin ihtiyaç duyduğu genişlemeye engel teşkil ediyordu. İhtiyaç duyulan sermaye, serbest piyasa uygulamaları adı altında, emekçi kesimler tarafından finanse edilecekti. Bu amaçla kazanılmış haklar geri alınırken, reel ücretlerde düşüşler yaşandı.


 1980'lerden sonra başka önemli gelişmeler daha gerçekleşti, Sovyetler Birliğinin dağılmasıyla yeni pazarlar ortaya çıkarken, dünya meta üretimi Çin ve Hindistan gibi ülkelere kaydı. Böylece üretim maliyetleri düştü, metalar ucuzladı, bollaştı ve çeşitlendi. Liberal politikalarla halk kesimlerinin reel gelirleri azalırken bu bolluk karşısında yaşam standardı yükseldi, bundan dolayı emek karşıtı düzenlemelere tepki gösterilmedi. Aynı şekilde halk kesimleri fakirleşirken zenginler daha da zengin oluyordu, Türkiye'deki lüks tüketimin kaynağı da esasen buydu. Bu politikalarla birlikte finans piyasaları gelişme gösterirken spekülatif karlar da arttı. Bu durumun yarattığı finansal şişkinlik istikrarsızlık, başıboşluk ve anarşi yarattı. 1970'lerde Bretton Woods sisteminin terk edilmesi, pasa basarak sorunları çözüme kavuşturmanın önünü açtı. Çalışanlar için iş güvencesi ve sürekli bir işte çalışma durumu ortadan kalktı. Artık sürekli iş değişiklikleri genel bir nitelik halini aldı.


Kitlelerin gelirlerinde düşüş, aynı zamanda bir talep kaynağı olduklarından, kapitalist ekonomi için bir sorun teşkil ediyordu. Bu durum için de kredilerle (başta kredi kartları) çözüme kavuşturulmaya gidildi. Borç çılgınlığı ile birlikte gelirleri düşen emekçi sınıf tüketim düzeylerini koruyabildiler.Bu elbette kısa vadeli bir çözümdü, ama esas olarak bir çözümsüzlüktü. Sonradan bu sanal dünyada tehlike çanları çalmaya başladı. 2008 kriziyle patlak verdi, kredi kartı limitleri doldu, borçlar ödenemez hale geldi. Domino taşı gibi ekonomi yıkıldı. 




Yakın gelecekte neoliberal politikalardan geriye dönüş muhtemelen yaşanmayacaktır. Borçların silinmesi karşılığında yeni tavizler elde edilirken Arap Baharı gibi kanlı darbelerle emperyalizm pazar ihtiyacını karşılamaya devam edecektir. Borçların sıfırlanmasıyla yeni kredilerle tekrar tüketim yapması istenecektir halktan ve çevrim devam edecektir. Japonya örneği ilginçtir, 1990'lar boyunca sürekli bir durgunluk yaşayan Japon ekonomisi bugün dahi toparlanamamıştır. 2008 yılında ABD'deki banka kurtarma operasyonlarında görüldüğü gibi, günümüzde krizlere büyük bir müdahale olanağı vardır. Günü kurtarma şeklinde yürütülecek bu uygulamalarla -Japonya'daki gibi- var olan ekonomik sorunlar on yıllara yayılabilir. Bu on yıllar içerisinde kitleler yaşayarak bazı şeyleri öğrenecektir. Öyle bir dönem gelecektir ki, bedava verilse dahi kredi kartı almayacaklardır belki de.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder