Sermaye birikimi kapitalizmin temelini oluşturan unsurlardan biridir. Doğal olarak bu unsura karşı uygulanacak politikalar sistemin işleyişini aksatacaktır. Örneğin genel olarak söylersek, sosyal demokrat politikalar halkın gelir seviyesini arttıracak, sosyal haklarını genişletecek, refah seviyesini yükseltecektir vs. Ancak bu uygulamalar sermaye birikimi kuralına ters düşer. İşte bu durum emekçi kesimlerin “sağ” partileri desteklemelerinin iktisadi temelini oluşturur. Sol ya da sosyal demokrat partilerin halk lehine yapacakları düzenlemelerin tüm sistemi allak bullak edeceğine inanılır, eşitsizliğin gerekli olduğu düşünülür. Kitleler kendi çıkarlarının büyük sermayedarlarla örtüştüğü kanısındadır. Yönetim büyük burjuvazi ve onun bağlı olduğu uluslararası emperyalist sistemin elindedir. Sol hareketin buna karşı halka sunabileceği bir pratik yoktur, ancak gelecek güzel günler için daha çok acı ve gözyaşı sunabilir. Halk ise bu duyguyu doğduğu günden beri yeterince yaşamaktadır, bu vaatleri kabul etmez, maceraya atılmaz, kör topal geçinip gitmeyi yeğler. Elbette bu seçimin sonuçları yıkıcı olacaktır; ancak yıkım bir yana, krizlerden fırsat çıkarma umudu da vardır her zaman.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder