Türkiye halkının karakteristiği emekçi oluşudur, ikinci karakteristiği ise yaşam standardının düşük olmasıdır. Yani hem çok çalışır, hem de oldukça zorlu koşullarda yaşar. Bu çelişkili bir durumdur, çünkü çok çalışanın çok kazanması gerekir. Fakat %15’lere varan işsizlik oranı ile birçok insan düşük ücretlere razı olmak durumundadır. Sosyal güvence ve sendikalaşma sınırlıdır. Gelişmiş bir sanayinin olmayışı ülkeyi fakirliğe mahkûm bırakır. Emperyalizm olgusu bu hali mutlak duruma getirirken, günümüzde başka bir dünyanın varlığına inanılmamaktadır. Fakirlik, tüm sosyal sınıfların standardını aşağı çeker. Orta sınıflar da dâhil olmak üzere, halk ne sanat bilir, ne spor bilir, ne de bilimden haberdardır. Ömrü çalışmakla geçer. Egemen sınıflar dinsel inancı, sol düşünceden arındırılmış halkın egemen ideolojisi haline getirir. Akşamları televizyon dizileri ya da futbol halkı uyutmanın başka başka yollarıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder